Vücuttaki çirkin Görünümleri özellikle bayanları fazlaca rahatsız eden selülit ve çatlak problemi uzman kadromuzla yapılan özel seanslar ile tam olarak kurtulmak mümkün ....
10 günlük özel bir işlem ile pürüzsüz bir vücut sahip olun....
Selülit ve çatlak, Selülit, genellikle insan vücudunun bacak ve kalça bölgelerinde görülen, portakal kabuğu görünümlü oluşumlara verilen isimdir. Çoğunlukla bayanlarda olmakla beraber erkeklerde hatta bebeklerde dahi görülmektedir. Selülit oluşumunun pek çok sebebi sayılmaktadır. Sürekli görülen kabızlık, karaciğer fonksiyonlarında bozukluk, hareketsizlik, genetik, sindirim sistemindeki bozukluklar, güneş ışığının yetersiz alınması gibi durumların selülit oluşumuna neden olduğu görüşü hakimdir.
Dolaşım sisteminin bozulmasıyla damar duvarlarından sızan serumun etkisiyle önce küçük ödemler oluşur. Bu ödemler yağ ile dolaşım sisteminin iletişimi bozar. İletişimi bozulan yağlar ödemlerin arasında küçük kitleleri oluşturur. Zamanla ödemler ortadan kalkar. Ortaya çıkan son durum ise selülittir.
Cilt çatlakları
Deride bulunan balık yağına benzer bir yapıda olan elastin liflerinin zarar görmesiyle ciltte çatlaklar oluşmaktadır. Cilde esneklik veren elastin lifleri, esnemek ve gerilmekle görevlidir. Bu görevini yerine getiremeyince ortaya cilt çatlağı çıkmaktadır. Hamilelik, kilo alıp verme, dengesiz beslenme gibi faktörler çatlaklara sebep olurlar. Küçük küçük kızarıklardan çatlağın meydana geldiği anlaşılır.
Tarama Diode Lazer hastanın kıl ve cilt yapısına göre uygun programı belirler ayrıca uzman manuel ayar ile de uygulama yapabilmektedir. Tüm cilt tiplerinde ve kıl yapısında Tarama diode ile uygulama yapılabilmektedir. Yüzeyde ince kıllarda, kalın kıllarda ve en önemlisi batık kıllarda da etki gösterir.
Çok koyu olmayan ten rengi ve koyu renk tüylerde kullanılabilecek çalışma prensibine sahiptir. Tüylerin işlem sonrası yüzeyden hemen uzaklaşması önemli kolaylık sağlar. Cihazının yüksek soğutucu sistemi sayesinde acı duyulmaz. Lazer ışını doğrudan kıl köküne ulaşarak iyi sonuçlar verir.
İlk lazer, 7 Temmuz 1960’da Theodore H. Maiman tarafından icat edildi.
1975’te Harvard Üniversitesinde dermatolog olan Dr. Thomas B Fitzpatrick, insan ten rengi için sınıflandırmalar yapan Fitzpatrick fototipleme ölçeğini oluşturdu.
Rox Anderson, MIT mezunu bir doktordu. Kıl köklerinin içindeki bazal kök hücrelere kısmen zarar verecek bir lazerle spesifik bir kromoforu seçici olarak hedeflemenin mümkün olduğunu keşfetti. Bu yöntemin başarılı olduğu kanıtlandı ve ilk olarak 1996’da uygulandı. 1997’de Birleşik Devletler Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bu epilasyon taktiğini onayladı.
Lazer ışığı, bildiğimiz ışıktan farklı olarak, ışığın tek dalga boyunda düz bir demet halinde yayılmasıdır. Lazer epilasyon, istenmeyen tüylerin lazer enerjisi kullanılarak kalıcı ve sağlıklı olarak yok edilmesidir. Milisaniyelik atışlarla cilde uygulanan lazer ışını, kıla rengini veren melanin pigmenti tarafından emilir ve çevre dokuya zarar vermeden seçici olarak kıl kökünde yoğunlaşır. Kıl kökünde ısı oluşturur ve kıl kökünü tahrip eder. Birbirini izleyen birkaç seans sonunda uygulama yapılan bölge tüylerden arınır. 12 yaşından itibaren herkese uygulanabilir.
IPL yoğun ışık atış prensibi ile çalışır. Daha çok açık tenli kişilerde ve açık renkli, ince tüylerde sonuç sağlar.
Ø Ruby Lazer 694 nm
Ø Alexandrite Lazer 755 nm
Ø Diode Lazer 800 810 nm
Ø Nd Yag Lazer 1064 nm
Jul 1 saniyedeki 1 watlık ısı enerjisidir
Deri 60℃ derecede yanar kıl kökü 75℃ derece yanar
Ø 500 nm →1 mm
Ø 600 nm →1,5 mm
Ø 700 nm →2,5 mm
Ø 800 nm →3 mm
Ø 900 nm →3,5mm
Ø 1000 nm →4 mm
Ø 1 100 nm →4,5 mm
Lazer işlemi, hastanın cilt ve kıl tipine uygun enerji değerleri ile yapıldığında kalıcı yan etkisi olmaz. Uygulama sonrasında, kısa süreli olarak hafif bir kızarıklık, kabarıklık, yanma görülebilir; bu da tedaviden sonraki birkaç saat içinde kendiliğinden geçmektedir. Çok hassas ciltlerde kızarıklık 2-3 gün devam edebilir.
Hayır, zarar vermez. Çünkü yapılan işlem sırasında derinize, ter bezlerinize zarar vermeden sadece kıl köklerinizi hedef alır. FDA tarafından, kalıcı epilasyon sağladığı ve güvenilirliği onaylanmıştır.
Vücut kılları anajen, katajen, telojen olarak adlandırılan üç gelişim evresinde bulunur. Her kıl kökü, bu devrelerden birbirinden bağımsız farklı zamanlarda geçmektedir. Lazer epilasyon daha çok anajen dönemdeki kılları etkiler. Bu nedenle tek seansta uygulanan bölgedeki tüm kılları yok etmek mümkün olmamaktadır.
Lazer epilasyondan en az bir ay öncesine kadar kılları kökünden alan ağda, epilatör, cımbız, iple alınma işlemleri yapılmamalıdır. Lazer epilasyondan 15 gün öncesine kadar bronzlaşma olmamalı ya da solaryuma girilmemelidir. Tüy dökücü kremler köklere işlemediğinden, lazerden önce kullanılmalarında sakınca yoktur. Jiletleme işlemi, hiç bir zaman kıl köklerini güçlendirmeyecek ve ayva tüylerini kalınlaştırmayacaktır. Cildi soyan ürün (peeling) kullanılıyorsa (retinoik asit, glikolik asit ) 15 gün önce bırakılmış olmalıdır.
Tedaviden sonra hemen günlük yaşantınıza dönebilirsiniz. İşlem gören bölgeye makyaj malzemeleri rahatlıkla uygulanabilir. İşlem sonrasında, ilk 24 saat çok sıcak su uygulaması yapılmamalıdır. Lazer epilasyon, cildin açıkta kalmış bölgelerine uygulanmışsa, sonraki seansa kadar güneşli havalarda güneş koruyucu kullanılmalıdır. Lazer epilasyon uygulanan kılların kökleri 3 ile 10 gün içerisinde uzama ve dökülmeye başlar veya el ile çekilerek tutulduğunda kolayca çıkar.
Günümüzün gelişmiş yüksek teknolojik lazerleriyle, etkin dozlarda yapılan tedavilerde, bir bölgede bitmiş bir tüylenmenin, yeniden başlaması olası görülmektedir. Tekrarlama olasılığı kişiye göre değişebilir. Zaman geçtikçe tüylerin yenilenmesi olasıdır.